30 Aralık 2010 Perşembe

Okan Üniversitesi Öğrenci Konseyi 2010 Yılının Spor Yıldızlarını Seçti


Okan Üniversitesi Öğrenci Konseyi; 2010 yılında büyük başarılara imza atarak Türk Sporuna Hizmet Eden Başarılı Spor Yıldızlarını seçti.
Teori ile pratiği bir araya getiren eğitim anlayışıyla Türkiye'nin en genç ve dinamik üniversitelerinden biri olan Okan Üniversitesi ve Öğrenci Konseyi; 2010 yılının “Türk Sporuna Hizmet Eden Başarılı Spor Yıldızları”’nı seçti. Okan Üniversitesi Öğrenci Konseyi; 11 farklı kategoride, birçok başarılı spor yıldızının, yıl boyu ortaya koydukları performanslarını, çalışmalarını, hizmetlerini, topluma ve spora yaptıkları katkıları, yapılan araştırmalar, anketler ve kamuoyuna sundukları katkıları da gözönüne alarak değerlendirdi.
“Türk Sporuna Hizmet Eden Spor Yıldızları” ödülleri 10 Şubat 2011 tarihinde yapılacak özel bir organizasyonla verilecek!

10 Şubat 2011 tarihinde, spor dünyasından seçkin isimlerin katılacağı bir tören ile ödüllerine kavuşacak olan spor yıldızları ve kategorileri aşağıdaki gibidir.
Spora Hizmet Ödülü: AZİZ YILDIRIM
Yılın Spor Kulübü: FENERBAHÇE
Yılın Spor Adamı: TURGAY DEMİREL
Yılın Futbolcusu: ALEXSANDRO DE SOUZA
Yılın Teknik Direktörü: BOGAN TANJEVİC
Yılın Spor Kanalı ve Yöneticisi: NTV SPOR /FUAT AKDAĞ
Yılın Yorumcusu : RIDVAN DİLMEN – GÜNTEKİN ONAY
Yılın Spor Gazetecisi ve Programcısı: ŞANSAL BÜYÜKA
Yılın Takımı: BASKETBOL ERKEK A MİLLİ TAKIMI
Yılın Hakemi: CÜNEYT ÇAKIR
Yılın Sporcusu: ELVAN ABEYLEGESSE

28 Aralık 2010 Salı

Yılbaşına Özel Hediye Seçenekleri bauMax’ta


Dokuz ülkede 149 mağaza ile hizmet veren bauMax, yılbaşında hediye edilebilecek ve evleri renklendirecek ürün seçeneklerini mağazalarında müşterileri ile buluşturuyor.

İlk mağazasını 2010 yılında Mart ayında Samsun’da, ikinci mağazasını ise Ağustos ayında İzmit’te açan bauMax, geniş ürün yelpazesine yılbaşına özel ürünler ekledi. Yılbaşında evini süslemek ve geceye renk katmak isteyenlerin aradığı tüm ürünler bauMax raflarında yerini aldı.

“Hep ucuz en ucuz sloganı” ile müşterilerine her zaman en ucuz fiyatı garanti eden bauMax’ta her bütçeye uygun ürünler yer alıyor. bauMax’ta yılbaşına ait her türlü detayı en uygun fiyata bulmak mümkün.

Avusturya’lı dev yapı marketi bauMax, Türkiye’de 2019 yılına kadar mağaza sayısını 50’ye çıkarmayı, 6 binden fazla çalışan ile ekonomiye katkıda bulunmayı hedefliyor.

Asılabilen Kardan Adam – 4,90 TL
Yılbaşı Pencere Süsü – 5,90 TL
Fener – 9,90 TL
Yapay Çam Ağacı: 49,90 TL

Türkiye’nin en büyük Noel Babası Rixos Premium’da...


Antalya’nın en gözde otellerinden Rixos Premium Belek bu yılbaşı Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek 7,5 metre boyunda Noel Baba ve Ren geyikleri tasarımı ile konuklarını karşılamaya hazırlanıyor.
Rixos Premium Belek misafirlerine unutulmayacak bir yılbaşı yaşatmak için gün sayıyor. Özenle tasarlanan Türkiye’nin en büyük 7,5 metre boyundaki yeni yıl dekoru Rixos Premium Belek’te konaklayan misafirleriyle yılbaşı gecesi buluşacak. Dev tasarımın montajı için 450 metre çelik halat kullanılırken toplam 600 kg ağırlığındaki Noel Baba ve Ren Geyiklerinin yapımı ise 60 gün sürdü.
Noel Baba Rixos Premium Belek’ten uçacak...
Dört farklı etkinlikle renkli bir yılbaşı akşamına hazırlanan Rixos Premium Belek ekibi, 2010’un son gecesinde Rixos Premium`un göleti üzerinden gerçek bir Noel Baba’yı da uçuracak.
Yeni yılın müzikle karşılanacağı Rixos Premium’da, Grup Turkuaz da sahne alacak. Gece 02.00’ye kadar devam edecek olan Lobi Piramit’teki yılbaşı gecesini, sabahın ilk ışıklarına kadar discoda gerçekleşecek olan Heaven and Hell Party takip edecek.
Yılbaşı kutlamaları Rixos Premium Belek’te yeni yılın ilk günü olan 1 Ocak Cumartesi de devam edecek. Otoparkta geçekleşecek olan olan Garage Party’de motorsiklet şovları ve sürpriz gösteriler yer alacak.

27 Aralık 2010 Pazartesi

Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de konfor ve ayrıcalık şimdi yüzde 30 indirimli



İstanbul’un merkezinde, doğa ile içiçe konumlanan Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de 2011 indirim şöleni ile başlıyor. Şubat ayına kadar internet sitesinden yapılan rezervasyonlarda 2 gece konaklamaya yüzde 20, 3 gece konaklamaya yüzde 30 indirim imkanı sağlanıyor.

Marmara Denizi’nin görkemli manzarasıyla, yeşillikler arasındaki konumuyla, bünyesinde yer alan SPA, fitness center, kapalı havuz ile şehir otelciliğine farklılık getirerek İstanbul’un kalbinde resort konforu sunan Sheraton İstanbul Ataköy, 2011 yılını yepyeni bir kampanya ile açıyor.

Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’in internet sitesi www.sheratonistanbulatakoy.com.tr adresinden şubat ayı sonuna kadar yapılacak tüm rezervasyonlarda 2 gece için yüzde 20, 3 gece için yüzde 30 indirimli konaklamalar misafirleri bekliyor.
31 Ağustos 2011 tarihine kadar yapılacak olan konaklamalar için geçerli olan promosyon sadece internetten ve kredi kartı garantili olarak yapılabiliyor.
Rezervasyonlar için : www.sheratonistanbulatakoy.com.tr
Promosyonla ilgili ayrıntılı bilgi için : 0212 413 06 00

26 Aralık 2010 Pazar

Altınbaş’ın en özel koleksiyonları Nişantaşı mağazasında!



Altın ve pırlanta sektörünün lider markası Altınbaş, en özel koleksiyon ve ürünlerini yeni açtığı Nişantaşı mağazasında yılbaşı öncesi özel bir etkinlikle 28- 31 Aralık tarihlerinde mücevher tutkunları ile buluşturuyor.

Altınbaş mücevher tutkunlarını; 28 – 31 Aralık arasında her gün, 14:00-19:00 saatleri arasında müzik ve özel ikramlar eşliğinde ağarlayacak. Yeni yılı yepyeni tasarımları ve kampanyaları ile karşılayan Altınbaş Nişantaşı mağazasında cemiyet ve iş dünyasının bir çok önemli ismini bir araya getirecek.

20 Aralık 2010 Pazartesi

DÜNYACA ÜNLÜ E-ÖĞRENME GURUSU BADRUL KHAN OKAN ÜNİVERSİTESİ’NİN DAVETLİSİ OLARAK TÜRKİYE’DE


Bangladeş kökenli Amerikalı e-öğrenme gurusu Dr. Badrul Khan; Okan Üniversitesi, Enocta ve Mc Weadon işbirliğiyle “e-öğrenme: Bilgi Tasarım ve Teknoloji” Konulu Çalıştay ve Seminer için Okan Üniversitesi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi.
Okan Üniversitesi, Enocta ( e – öğrenmede uzman kuruluş ) ve Mc Weadon(e-öğrenmede tasarım geliştirme ve e-öğrenme materyalleri hazırlama gibi konularda kurslar düzenleyen uluslararası uzman kuruluş ) işbirliğiyle İstanbul Point Otel’de gerçekleştirilen “e-Öğrenme: Bilgi Tasarım ve Teknoloji Konulu Çalıştay ve Seminerde katılımcılara dünyada ve Türkiye’de e- öğrenme modelleri tanıtıldı.
Toplantıda söz alan e-öğrenme gurusu Dr. Badrul Khan “Anlamlı Bir E-Öğrenme Uygulaması” başlığıyla e-öğrenme süreci hakkında geniş bir profil sundu. Öncelikle e-öğrenmede küresel çerçeveyi kurarken Web 2.0 konusunun e-öğrenmeye etkileri konusunda katılımcılara bilgi verdi. Prof Dr. Yavuz Akpınar’ın “e-Öğrenmede Etkin Tasarım ve Arayüz Tasarımları” konusunda bilgilerini paylaştığı toplantının son bölümünde ise yine Badrul Khan tarafından kurumlara özel e-öğrenme ve yine buna özel hazırlanan programlarda Web 2.0 ilişkisi üzerinde duruldu.
E – öğrenmenin bilgi çağında vazgeçilmez bir gerekliliği olduğunu vurgulayan Khan, e-teknolojiden yaralanırken, pedagojinin belirleyici olması gerektiğini, teknolojinin pedagojinin yol ve yöntemi ile aracı olduğunu vurguladı. Gelişmekte olan ülkelerde son derece ciddi yaratıcı çözümler üreten e – öğrenmenin gelişmiş ülkelerde de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
e-öğrenmenin süreçlerinin en önemli kısmının öğrenmenin tasarlanması olduğunu söyleyen Khan, içerik tasarımının öğrenmede başarının en kritik yolu olduğunu belirterek, bu süreçte öğrencilerin, kamuoyunun, profesyonel hayatın ve ülkenin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasının şart olduğunu belirtti.
Türkiye’ de toplam otuz beş üniversitede, altmış beş ön lisans,on altı lisans, dokuz lisans tamamlama ve elli adet de yüksek lisana programının e-öğrenme ile eğitim verdiğine dikkat çekilerek, bu sayının hızla artacağına değinildi. Okan Üniversitesi ise İşletme Yüksek Lisana programı ile e-öğrenme programlarını öğrencilerine sunmaya başladı.
Web tabanlı eğitim ve eğitim teknolojileri alanında dünyaca ünlü olan ve web tabanlı öğretim konusunda öğrenme alanına yeni bir boyut kazandırmış olan Badrul Khan ABD’nin sanal eğitim politikalarının geliştirilmesi konusunda Beyaz Saray’a danışmanlık yapıyor. Khan’ın Web Based Instruction, Web Based Training, Flexible Learning in an Information Society gibi kitapları bulunmaktadır. e-Learning P3 (People-Process-Product) Model ve e-Learning Evaluation Model gibi modeller geliştirmiş olan Khan e-öğrenme ve uzaktan öğrenme konusunda 100’den fazla makaleye imza atmıştır.

OKAN ÜNİVERSİTESİ’NDE EĞİTİMDE DEĞERLER VE LİDERLİK SEMİNERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ


2003 yılında eğitim hayatına başlayan, kısa sürede hızlı atılımlarla gelişen, genç ve dinamik bir üniversite olan Okan Üniversitesi; Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun “EĞİTİMDE DEĞERLER ve LİDERLİK” seminerini Özel Okullar Birliği işbirliği ile gerçekleştirdi.

Toplumsal bir yaratık olan insanın, eğitim kurumlarında topluma nasıl hazırlanması gerektiğinin, okul değerlerinin eğitim yönetimi ile ilişkisini irdeleyen “EĞİTİMDE DEĞERLER ve LİDERLİK” seminerinde Prof Dr. Doğan Cüceloğlu gençlerin aldıkları öğretimin ve bilginin kalitesi kadar kazandıkları değerlerin de önemli olduğuna dikkat çekti. Bir çok vakıf ve devlet eğitim kurumunun sadece öğretim sistemine değil, öğrenciye verdikleri değerler bütününe de farklı yaklaşımlarla bakmaları gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu “Kendine güveni tam ve topluma faydalı bir nesil; mücadeleci bir ruha sahip olmalıdır. Mücadeleci bir ruha sahip olmanın yolu da sarsılmaz değerler ile yola çıkmaktır. Eğitim kurumlarımızın bu yönde değiştiğini ve geliştiğini görmek beni mutlu ediyor. Okan Üniversitesi’ ne teşekkürler.” diyerek konuşmasını tamamladı.

TÜRKİYE’DE VE DÜNYA’DA BİR İLK : TEKSTİL AKSESUARLARI GROSS MARKETİ


TÜRKİYE’DE VE DÜNYA’DA BİR İLK TEKSTİL & KONFEKSİYON AKSESUARLARI VE MAKİNALARI GROSS MARKET’İ ÖZ-EL A-PLUS FALİYETE GEÇTİ.
KONFEKSİYON AKSESUARLARI ALANINDA DÜNYA’NIN EN BÜYÜK ŞİRKETLERİ ARASINDA BULUNAN VE 52 YILLIK BİR MAZİYE SAHİP ÖZ-EL ŞİRKETLER GRUBU’NA AİT OLAN GROSS MARKET
A-PLUS’IN İLK ŞUBESİ YENİBOSNA’DA HİZMETE GİRDİ.

A-Plus , siyaset dünyasının renkli ismi eski bakan Sayın Kürşat Tüzmen, İTHİB (İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği) Başkanı İsmail Gülle, İHKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, sektör dernek başkanları , Türkiye’nin önde gelen markalarının yöneticileri ve Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu kurucu başkanı ve aynı zamanda Öz-El Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Kahraman Öztürk’ün katılımıyla açıldı.
A-Plus, konfeksiyon aksesuarları alanında dünya’nın en büyük şirketleri arasında bulunan ve 52 yıllık bir maziye sahip Öz-El Şirketler Grubu’na ait. İçinde Dünya’nın ve Türkiye’nin en büyük firmaları olan 50 ‘ye yakın aksesuar şirketinin barındıran Gross Market A-Plus’ın ilk şubesi Yenibosna’da açtı.
Dar dokuma,fermuar,düğme,iplik,tela,astar,yaka,dantel,fisto,metal aksesuar, kemer, takı ,kırtasiye ,konfeksiyon sarf malzemeleri ,konfeksiyon makineleri ve aksesuarları başta olmak üzere yüz bini aşkın ürün çeşitleri ile elli’yi aşkın firmayı ÖZ-EL A - Plus Gross Marketleri çatısı altında toplamıştır .
ÖZ-EL Şirketler Grubu Başkanı Kahraman Öztürk “Amaçlarının Türkiye’yi Tekstil ve Hazır Giyim alında bir dünya markası yapmak” olduğunu belirterek. “ Sektördeki rekabet gücünü arttırarak istihdama katkıda bulunmayı amaçladık. Gross marketimizde 50 yi aşkın marka ürünlerini sergiliyor. Bu Gross Market’de alış veriş yapacak olan firmalar hem piyasanın %20-%30 altında ucuz fiyatları, hem kaliteyi hem kaliteli hizmeti hem de finans olarak çeşitli alternatifleri ve avantajları bir arada bulacaklardır . Ayrıca sektörün yerli yabancı birçok firmasını bir araya getirdik. Öz-EL Şirketler grubu bu konsepti yurt içi ve yurt dışı olmak üzere yeni gross marketler açarak büyütmeyi hedeflemekle beraber aynı zamanda yüz bini aşkın ürününü perakende olarak da satışa sunacaktır. Öz-el şirketler grubu bu proje ile iki ayrı misyonu birden hedeflemiştir. Birincisi tekstil ve konfeksiyon sanayicilerinin rekabet gücünü arttırmak ve markalaşma yolunda yeni trendler sunarak yeni istihdam olanakları yaratmak. İkincisi de perakende satış faaliyeti ile ev ekonomisine de katkıda bulunmak. Ayrıca kişisel becerilerin geliştirilmesine faydalı olacak yüz binlerce ürünü becerikli ve marifetli hanımların beğenisine sunmaktır. ” dedi.
Daha sonra söz alan Kürşat Tüzmen “Tekstil ve Hazır Giyim sektörü sesi her zaman yüksek çıkan, gelişime açık ve desteklenmesi gereken bir sektördür. Bu konuda önemli bir adım atan Sayın Kahraman Öztürk ve emeği geçen tüm firmalara yolları açık olsun diyorum ve bol kazançlar diliyorum” dedi.

17 Aralık 2010 Cuma

TÜRKİYE’ NİN YEREL YÖNETİCİLERİ OKAN ÜNİVERSİTESİ’NDE BULUŞTU..


Teori ile pratiği bir araya getiren eğitim anlayışıyla Türkiye'nin en genç ve dinamik üniversitelerinden olan Okan Üniversitesi’nin, yerel yönetimde yeni modellerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği “Yerel Yönetim Anlayışında Yeni Yaklaşımlar” konulu sempozyumu Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey ve Samsun Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın katılımı ile gerçekleşti…

Okan üniversitenin Tuzla Kampüsü’nde gerçekleşen sempozyum Okan Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu müdürü Prof. Dr. Ali Kahriman’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Okan yaptığı açılış konuşmasında değişen dünyada yerel yönetimlerin öneminin her geçen gün arttığını vurgulayarak, Türkiye’de de yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması gerektiğini söyledi. Yerel yönetimlerin sadece altyapı çalışmaları yapmasının yeterli olmadığını vurgulayan Okan, “Belediyelerin aynı zamanda sosyal faaliyetlerde de bulunması gerekir” dedi. Okan, şehirlerin daha sağlıklı gelişebilmesi için üniversite kampüslerinin şehir dışına yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bekir Okan’ın ardından kürsüye çıkan Okan Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Şule Kut, İktidarların yönetimi yerel yönetimlerle paylaşması gerektiğini söyledi. Kut “ Kanımca yerel yönetimler ile merkez arasında rekabet olması yerine bir işbirliği anlayışı olması daha faydalı olacaktır. Yerel yönetimler ne kadar yerinden yönetim olursa hükümetlerin işi de o kadar rahatlar ” dedi.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof Dr. Ali Kahriman, sempozyumu çağımızın değişen yapısına katkı vermek amacıyla düzenlediklerini belirterek “ulaşımdan eğitime bir yığın sorunu olan yerel yönetimlerin geliştirilmesi gerekir. Yerel yönetimlerin sınırları ne olmalı? Kentsel yenileşme adı altında yapılan projeleri deprem riski altında olmasak da yapmamız gerekmez mi? Bu süreçte merkezi yönetimlerin rolü ne olacak, yerel yönetimlerin rolü ne olacak? Bu ve benzeri sorulara verilecek yanıtların önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Sempozyumda söz alan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep’i dünya çapında tanınan kültür kenti yaptıklarını vurgulayarak bu aşamaya gelebilmek için yurtdışı krediler aldıklarını kaydetti. Yerel yönetimlerin şehirlerine bir vizyon katması gerektiğini belirten Güzelbey, “şehirde sosyal problem varsa kültür kenti olamazsınız” dedi.

Samsun Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Samsun’un da aralarında bulunduğu şehirlerin hızla değiştiğini ve dönüştüğünü, önümüzdeki yıllarda bu değişimin süreceğini söyledi.

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ise Kadıköy merkezi yönetimin yetki paylaşımı yapmak istememesi nedeniyle güçlüklerle karşılaştıklarını söyledi. Kaçak yapıların önlenmesi amacıyla kente uyum projesi üretttiklerini belirten Öztürk, projelerini toplumla paylaştıkları için başarıya ulaştıklarını kaydetti.

Sempozyumda açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. İlk oturumda “sosyal belediyecelik”ikinci oturumda “deprem tehdidi altında kentsel dönüşüm politikaları”, üçüncü oturumda ise “yerinden” yönetim konuları ele alındı. Oturumlarda söz alan belediye başkanları ve akademisyenler yerel yönetimlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini tartıştılar. Sempozyum Okan Üniversitesi Mütevelli heyeti başkanı Bekir Okan’ın konuşmacılara plaket vermesiyle sona erdi.

10 Aralık 2010 Cuma

Altınbaş’tan kaçırılmayacak yılbaşı fırsatı!


Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş; 10 - 31 Aralık 2010 tarihleri arasında “kullanmadığınız, sevmediğiniz altınlarınızı Altınbaş’a getirin, yepyeni pırlantalarla değiştirelim” kampanyası sunuyor.
Kampanya çerçevesinde tüketicilerin ellerinde bulunan eski ve kullanmadıkları tüm altın grubu ürünler ( 14,18, 22 ayar) Altınbaş mağazaları tarafından, günlük altın kuru değerinin daha üzerinde bir kur ile hesaplanarak alınacak, mücevher tutkunlarının beğendikleri pırlanta ve elmas grubundan ürünlerle değiştiriyor.
Altınbaş’ın eşsiz pırlanta ve altın ürünlerine sahip olma fırsatı sunan kampanyada özel olarak; YKB World Card sahiplerine, Aralık ayı boyunca; vade farksız 12 taksit ve 3 ay taksit erteleme olanağı da sunuluyor.
Mücevher tutkunlarını heyecanlandıran bu kampayanın fırsatları sadece bunlarla da sınırlı değil. Kampanya süresince Altınbaş, müşterilerine her 500 TL değerindeki alış-verişlerinde, bir sonraki alış-verişte kullanılmak üzere 100 TL’lik hediye çeki de veriyor. Hediye çekinin son kullanma tarihi 28 Şubat 2011’de bitiyor.
Aralık ayında yılbaşı yaklaşırken sunulan bu kampanya ile Altınbaş; mücevher tutkunlarını farklı ve şık tasarımlı Altınbaş mücevherleri ile buluşturuyor.

9 Aralık 2010 Perşembe

TÜRK HUKUKU VE KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA AF SORUNU OKAN ÜNİVERSİTESİ’ NDE MASAYA YATIRILDI


Gündemdeki konuların akademik açıdan da masaya yatırılmasına önem veren Okan Üniversitesi. Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Türk Hukukunda ve Karşılaştırmalı Hukukta Af Sorunu” başlıklı sempozyum; yerel yöneticiler, yargı mensupları ve akademisyenlerin de dahil olduğu çok sayıda seçkin davetlinin katılımı ile 7 Aralık’ta gerçekleştirildi.
Sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumdan oluşan sempozyumun Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koçak’ın başkanlığını yaptığı ilk bölümünde af kavramı konuşmacılar tarafından tartışıldı. Brühl İdare Hukuku Eyalet Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Helmut Gropengiesser Avrupa Hukuku’nda kavramın tarihi gelişimini, anlamını ve kapsamını anlattıktan sonra Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Tetkik Hakimi Seyfullah Çakmak Türkiye’de cumhuriyetin ilanından günümüze kadar olan af yasaları ile uygulamada aftan yararlananlar ve bu konuda oluşturulan istatistikler hakkında bilgi verdi. Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Keskin Kiziroğlu’nun af kavramının hukuki boyutunu ve kavramla ilgili farklı görüşleri sunmasının ardından dinleyicilerin soruları ile konunun tartışılması ve konuşmacılara plaketlerinin takdimi ile ilk oturum sona erdi.
İkinci oturum Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Erol Cihan’ın başkanlığında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Bayraktar’ın konuşması ile başladı. Bayraktar’ın afların Türk toplumunda yansımalarına vurgu yaptığı sunumunun ardından İstanbul Barosu Başkanı ve Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal kavramın hukuksal değil felsefi olduğunu ancak tehlikeli sonuçları önleyebilmek için de nadiren başvurulması ve teknik olarak da iyi yorumlanması gerektiğini ifade etti. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Ersan Şen konuşmasında konunun teorik ve pratik olarak incelenmesinin zorunlu olduğunu, affın bir çözüm olarak benimsenmesinin yanlış ve sakıncalı neticelere yol açabileceğini belirtti. Dinleyicilerden gelen soruların ardından tüm konuşmacılara Prof. Dr. Mustafa Koçak ve Prof. Dr. Serap Keskin Kiziroğlu tarafından plaket verilmesi ile sempozyum sona erdi.

ING BANK TÜRKİYE’DE BÜYÜMEYE KARARLI


Dünyanın en büyük finans gruplarından Hollanda kökenli ING, 2007 yılında OYAK Bank’ı satın alarak girdiği Türkiye pazarında büyüme konusunda kararlı. Banka’nın Hollanda’daki üst düzey yöneticileri, ING Grubu’nun ING Bank Türkiye’ye desteğinin tam olduğu ve gerekli kaynakların bu hedef için seferber edildiği mesajını verdiler.

ING Grubu, Amsterdam’daki tarihi Herengracht Merkezi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında bankanın 2010 yılı üçüncü çeyrek değerlendirmesini yaparak Türkiye ile ilgili hedeflerini paylaştı.

“Ana büyüme pazarlarımızdan birisi Türkiye olacak”

Bankacılık İcra Kurulu Üyesi, Doğrudan ve Uluslararası Bireysel Bankacılıktan Sorumlu CEO Eli Leenaars, Türkiye’nin ING Grubu için neden önemli olduğunu açıkladı. “Avrupa’nın 8’inci, dünyanın ise 17’inci büyük ekonomisine sahip olan Türkiye kayda değer bir büyüme grafiği izliyor. ING olarak gayri safi yurtiçi hâsılanın 2010 sonunda yüzde 7,1 olacağını tahmin ediyoruz. Bu bizim için önemli bir artış. Bundan daha önemlisi ise kişi başına düşen gelirdeki artıştır. Çünkü insanların finansal anlamda ne taahhüt edeceğini gösteriyor. Türkiye’de penetrasyon düşük. Dolayısıyla Türkiye’de bankacılıktaki büyüme milli gelire göre daha fazla olacak” dedi. Türkiye’de Avrupa’nın tersine nüfusun arttığına, bunun da bankacılık için olumlu bir gösterge olduğunu belirten Leenaars, son yıllarda önemli ölçüde artan yabancı yatırımlara da değindi. “Türkiye’ye giren yabancı yatırımların artması bizim de Türkiye ile ilgili düşüncelerimizi destekliyor” dedi. Hollanda’nın Türkiye’de üçüncü önemli yatırımcı olduğuna dikkat çeken Leenaars “Türkiye-Hollanda ekonomik ilişkilerinde önemli bir yerdeyiz. Çok güzel bir evlilik yaptık. Ana büyüme pazarlarımızdan birisi Türkiye olacak” mesajını verdi.

Türkiye’de yatırım ve KOBİ’leri büyütecek itici güç “tasarruf” olacak

ING Bank CEO’su Wilfred Nagel, 40 ülkede 107 bin personele ve 85 milyondan fazla müşteriye sahip ING Grubu’nun Türkiye’de ciddi büyüme hedefinde olduğunu hatırlattı ve “Türkiye ING sıralamasında çok iyi durumda. Türkiye gibi büyüme potansiyeline sahip 4-5 ülke var. Türkiye’nin 5’inci büyük özel bankası olmak konusunda kararlıyız. ING Grubu’nun stratejimizin icraatı için desteği tamdır” dedi. ING Grubu’nun Türkiye’ye çok şey katabileceğine dikkat çeken Nagel, “Türkiye’nin tasarruf tabanını büyütmesi gerekiyor. Türkiye’de yatırım ve KOBİ’leri büyütecek itici güç tasarruf olacak. ING, dünyanın önde gelen tasarruf mevduat bankaları arasında ilk 5’te yer alıyor. Bu konudaki bilgi birikimimizle Türkiye’ye çok önemli hizmet ve ürünler sağlayacağımızı düşünüyoruz” dedi.

Nagel, halen toplam mevduat ve kredi hacmine göre 7’inci, toplam aktiflere göre ise 8’inci büyük özel banka olan ING Bank’ın Türkiye genelinde yaklaşık 330 şube ve 5.849 çalışanla hizmet verdiğine değindi. “ING Bank’ın büyüme motoru KOBİ ve Ticari Bankacılık olacak” diyen Wilfred Nagel, ticari kesime, uluslararası tecrübelerinin ışığında, leasing ve faktorinkten portföy yönetimine, proje ve yapılandırılmış finansmandan nakit yönetimine, dış ticaret finansmanından özel bankacılığa kadar tüm alanlarda rekabetçi hizmet sunduklarını belirtti.

“Türkiye bizi en çok heyecanlandıran ülke”

ING Grubu’nun 17 ülkeden sorumlu Doğrudan ve Uluslararası Bireysel Bankacılık Avrupa Bölge Başkanı César González-Bueno ise Türkiye için “bizi en çok heyecanlandıran ülkeler arasında birinci sırada” açıklamasında bulundu.

Hedef ticarî kesimin en çok tercih ettiği ilk üç banka arasında yer almak

Önümüzdeki dönem ticari kesimin en çok tercih ettiği ilk üç bankadan biri olmayı hedefleyen ING Bank’ın KOBİ ve Ticari Bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Yaprak Soykan Baltacı, ING Grubu’nun Orta Ölçekli Kurumlar Genel Müdürü Ben Van de Vrie eşliğinde bu alandaki çalışmalarını anlattı. Hizmet verdikleri ticari müşterilerin işlerini ING Bank’ın sahip olduğu uluslararası bilgi ve tecrübeyle geliştirdiklerini ve onların büyümesine tanıklık ettiklerini ifade eden Soykan, etkin ve dinamik bölge teşkilatlanması sayesinde ticari kesimin ihtiyacı olan esnekliği gösterdiklerini ifade etti. 2009 yılında krizin etkilerinin yoğun olarak hissedilmesine rağmen KOBİ ve Ticari müşterilerine yaklaşık 3 milyar TL finansman sağladıklarını söyleyen Soykan, “yüzde 35 büyüyerek yerel düşünen bir banka olduğumuzu kanıtladık. 2011 yılında aynı stratejimizi uygulamaya devam ederek toplam kredilerde sektör beklentilerinin yaklaşık 2 katı büyüme gerçekleştirerek yüzde 21’lik bir artış sağlamayı ve 8 milyar TL kredi hacmine ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

4 Kasım’da başlayan ve 25 Aralık’ta sona erecek “Biz Bize Sohbetler” toplantıları ile Anadolu’daki müşterileriyle bir araya geldiklerini hatırlatan Soykan “KOBİ ve Ticari Bankacılık müşterilerimizin her biriyle tek tek ilgilenebilecek iştah, istek, tecrübe, altyapı ve kaynağa sahibiz. Amacımız bizimle aynı hedefleri olan “Anadolu Kaplanları”nı “Anadolu Aslanları” yapmak” dedi.

Yapılandırılmış finansman ve ticaret finansmanı ING Bank’ta büyümenin diğer motoru olacak

ING Grubu’nun 25 ülkede ticaret finansmanı hizmeti verdiğini ve bu alanda dünya çapında ilk 5 içerisinde olduğunu söyleyen ING Grubu Borçlanma Global Başkanı Christopher Steane, dış ticaret yapmak isteyen her segmentten müşteriye finansmanla birlikte teknik destek de verdiklerini, bu hizmetlerle müşterileri için uluslararası ticaretin barındırdığı riskleri azaltmayı hedeflediklerini söyledi.

ING Grubu Yapılandırılmış Finans ve Genel Borçlanma Başkanı Ernst Hoff, bankanın ticari kesime dış ticaret ve yatırım alanlarında sağladığı hizmetlere değindi. Grubun proje finansmanı konusunda da çok büyük uluslararası deneyimlere sahip olduğunu belirten Ernst Hoff ise, 2010 yılı proje finansman bütçelerinin 1,4 milyar Avro düzeyine olduğu bilgisini verdi. Hoff, “Türkiye’de proje finansmanı talebi, lokal bankacılık piyasasının sunabileceği tutarları fazlasıyla aşacaktır. Bu durum, büyüme hedefleyen uluslararası finansal kurumları cezp edecektir” dedi.

ING Bank Finansal Kurumlar, Ticaret Finansmanı ve Borç Sermaye Piyasaları Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Akay ise, Türkiye’nin özellikle dış ticaret finansmanında önemli bir pazar olduğuna dikkat çekerken, Türkiye’nin ING Grubu’nun faaliyet gösterdiği 25 ülke içinde Benelüks’ten sonra 2’inci sıraya yerleşme potansiyeli barındırdığını söyledi. “Geleneksel Ticaret Finansmanı enstrümanlarını aktif olarak kullanan Türkiye ekonomisi hızla büyüyor. 2011’de şu anki öngörülerle beklentimiz en az yüzde 4 seviyesinde bir büyüme. Bu süreçte Türkiye’de proje finansman ihtiyacının ciddi bir şekilde artacağını, 40 milyar doların üzerine çıkacağını bekliyoruz” diyen Akay, ING Grubu’nun uluslararası tecrübesi ile bu alanda da büyüyeceğini belirti.

8 Aralık 2010 Çarşamba

MyClub’da ilkokul çağındaki miniklere Colgate ile Ağız ve Diş Sağlığı eğitimleri başladı!


Sağlıklı yaşam için 7’den 70’e düzenlediği aktiviteler ile dikkat çeken spor ve yaşam merkezi MyClub, Pedodonti Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tamer Tüzüner ile ilkokul çağındaki çocuklara ağız ve diş sağlığı eğitimleri düzenliyor.
Sağlıklı ve kaliteli yaşamın önemine vurgu yapan ve gerçekleştirdiği aktiviteler ile dikkat çeken MyClub, önemini, çürüdüğünde ve ağrımaya başladığında fark edilen dişlerin bakımı için ilkokul çağındaki miniklere özel eğitimlere başladı.
Dişler nasıl fırçalanmalı, ne kadar diş macunu kullanmalı gibi Ağız ve Diş Sağlığı’nın önemini keyifli bir anlatım ile öğrenen minikler, aktivitenin sonunda Colgate’den hatıra olarak diş fırçaları ve diş macunlarını alıyor.
5-12 yaş arası çocuklar MyClub KidsClub’da buluşuyor
Pedodonti Uzmanı Yardımcı Doçent Doktor Tamer Tüzüner eğlenceli bir sunum ile Ağız ve Diş Sağlığı hakkında detaylı bilgi vererek, Süt dişleri nedir? Dişlerimizi nasıl fırçalamalıyız? Dikkat edilmesi gereken yiyecekler neler? Çürükler nasıl oluşur? Gibi soruları cevaplıyor. Minikler tarafından büyük ilgi gören eğitim sırasında keyifli kareler ortaya çıkıyor.
Zaman zaman doktora giderek dişlerinin ne kadar sağlam olduğunu gösteren çocuklar, özellikle ilginç sorularıyla dikkat çekiyor.
Eğitimlerin sonunda ise Colgate’in katkılarıyla hazırlanmış olan “Diş Krallığını Kurtaralım” çizgi filmini ise minikler merakla izliyor. Yoğun ilgi gören MyClub aktiviteleri KidsClub’da tekrarlanmaya devam edecek.

7 Aralık 2010 Salı

Sezonist ile 1 TL’ye yeni sezonda yüzde 60 indirim


“Yeni sezon indirim savaşçısı” sloganıyla yola çıkan ve ünlü markaların yeni sezon ürünlerini yüzde 60’a varan indirimlerle satın alma olanağı sağlayan Sezonist, alışveriş tutkunlarına yeni avantajlar sunuyor

Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan Sezonist, seçkin markaların sezon ürünlerinde sadece üyelerine özel indirim fırsatları sunuyor.

İnternette bilinen diğer kampanya ve indirimli alışveriş sistemlerinden farklı olarak, Sezonist kampanyaları, seri sonu veya outlet ürünlerde değil sadece yeni sezon ürünlerinde geçerli oluyor.

Sezonist üyeleri, cep telefonlarına gelen kupon ile mağazalarda sezonist kampanya indirimi alarak, alışverişlerini avantajlı hale getiriyorlar.

Sezonist’in yaratıcısı Kerem Cankur,“Sezonist’i oluştururken üyelerimize; moda ve yeni trendlerden haberdar etmeyi ve trendy yeni sezon ürünlerini erken indirimlerle sunmayı hedefledik. Biz markalar ile üyelerimiz için pazarlık yapıyoruz. Bununla birlikte Sezonist indirimli alışveriş yanında üyelerine, ürünü görerek ve deneyerek mağazadan alışveriş yapma avantajı da sağlıyor. Bu sayede de markaların mağaza trafiğini arttırıyoruz. Sonuçta marka ile müşteri arasında köprü oluşturuyoruz. Gelecek yıl sonu hedefimiz aylık 200 bin kupon satmak ve 40 bin ürün satışı. Şu an 100 alışveriş merkezinde toplam 700 mağazada bulunuyoruz”.

Sezonist’de kredi kartı yok!

Sezonist kampanya indirimlerinden yararlanmak isteyenler öncelikle www.sezonist.com’a üye oluyorlar. Arzu ettikleri kampanyadan yararlanmak için o kampanyanın Sezon Kupon’unu 1TL’ye alıp, kampanyadaki ürünü mağazadan indirimli olarak satın alabiliyorlar. Cep telefonu bilgisini veren üye dilediği fırsatı seçebiliyor ve 1 TL cep telefonu faturasına yansıyor.

Üyemiz, mağazada görevliye kupon kodunu gösteriyor, ödemesini mağazada yaparak indirimli alışveriş fırsatı yakalıyor.

Üyeler, fırsatları www.sezonist.com’dan ve sosyal mecralar; Facebook, Friendfeed ve Twitter’dan takip edebiliyor ve isterlerse de sezonist.com’dan kampanyalar hakkında bilgi bültenleri alabiliyorlar.

Altınbaş’tan yeni bir mağaza daha; Altınbaş Torium AVM


Her geçen gün bayiilik ağını genişleten Altınbaş Holding, franchise zincirine Altınbaş Torium AVM’yi ekledi. Altınbaş konsept mağaza mimarisinin en yeni örneklerinden olan Torium AVM’de, mücevher tutkunları hem keyifli bir alış veriş yapmanın tadını çıkaracak hem de Altınbaş’ın göz alıcı ve farklı ürünleriyle tanışacak.

İstanbul Haramidere’de 95 bin metrekarelik alana kurulu, Türkiye’nin 5. büyük alış-veriş mağazası olan Torium AVM, 180 ulusal ve uluslararası markaya ev sahipliği yapıyor. Bu markalardan biri olan Altınbaş 108 metrekarelik tek katlı mağazası ile altın ve pırlanta ürünlerini müşterileri ile buluşturuyor.

Altınbaş ; seçkin satış noktaları ile işlek ve büyük AVM zincirlerinde de yer almaya devam ediyor. Torium AVM mağazasında da Altınbaş’ın farklı tasarımlardaki altın ve pırlanta ürünlerini bulmak mümkün.

Rixos Konya özel etkinliklerle Şeb-i Aruz’a hazır


Rixos Konya, Mevlana’yı anma ve Şeb-i Aruz etkinlikleri için misafirlerine yöresel lezzetleri ve Mesnevi kültürünü tanıtmak amacıyla renkli bir program hazırladı

Konya’nın en gözde mekanlarına sahip Rixos Konya, Mevlana’nın 737. ölüm yıldönümü sebebiyle düzenlenen Şeb-i Aruz etkinlikleri süresince Mesnevi kültürünün misafirperverliğini konuklarıyla buluşturmaya hazırlanıyor.

Yöresel mutfağın ödüllü lezzetleri Kazan Restaurant’ta Rixos Konya misafirlerinin beğenisine sunulurken, canlı neyzen dinletisiyle de ruhlarına hitap edilecek. “Öldüğüm gün doğduğum gündür’’ diyen Mevlana’nın düğün gecesi olarak anılan Şeb-i Aruz kutlamaları kapsamında, 14-17 Aralık tarihlerinde ve 17:00 - 19:00 saatleri arasında Rixos Konya’da konaklayan misafirler için sunulan canlı neyzen dinletisinin ardından geleneksel Mevlevi şerbeti ve helvası da ikram edilecek.

Dostluğu ve kardeşliği öğütleyen Mevlana’yı anma törenlerinde, Konya’nın en gözde oteli Rixos Konya bu önemli anları misafirperverliği ile tüm konukları için unutulmaz kılmayı amaçlıyor.

Altınbaş Nişantaşı’nda açıldı!


Altınbaş Holding mağazalarına bir yenisini daha ekledi. İstanbul’un gözde ve prestijli semtlerinden Nişantaşı’nda açılan yeni mağazasında Altınbaş özel tasarımlı altın ve pırlanta ürünlerini, koleksiyonlarını mücevher turkunları ile buluşturuyor.

İstanbul cemiyet hayatının uğrak yeri olan Nişantaşı Abdi İpekçi caddesinde açılan yeni Altınbaş mağazası 63 metrekarelik bir alana kurulu. Butik mağaza konseptinde tasarlanan mağaza Altınbaş’ın seçkin satış noktalarından biri olacak.

Her geçen gün mağazalarına bir yenisini ekleyen Altınbaş, Nişantaşı’ndaki mağazasında tüm pırlanta ve altın ürünleri ile koleksiyonlarını mücevher tutkunları ile buluşturacak.

6 Aralık 2010 Pazartesi

ALMANYA’NIN BİRLEŞMESİNİN 20. YILI OKAN ÜNİVERSİTESİ’NDE KUTLANDI


İstanbul Almanya Başkonsolosu Brita Wagener, Almanya’nın Birleşmesini devrim olarak nitelendirdi. Wagener , geçen bu 20 yıllık süreçte gerçekleştirilen çalışmaları Okan Üniversitesi öğrencileri ile paylaştı…

Yakın tarihin en önemli gelişmelerinden biri olan “Almanya’nın Birleşmesinin 20. Yılı”
Okan Üniversite’sinde düzenlenen bir törenle kutlandı. İstanbul Almanya Başkonsolosu Brita Wagener’in katılımı ile düzenlenen toplantıda Almanya’nın birleşme süreci ve günümüze etkileri konusu gündeme getirildi.

Almanya’nın tarihi gelişimi ve doğu- batı Almanya’nın birleşmesi konusunda açıklama yapan İstanbul Almanya Başkonsolosu Brita Wagener konuşmasında 1931’den günümüze kadar geçen süreçte Almanya gerçeğine değinerek 9 Ekim 1989 da yıkılan Berlin duvarını devrim niteliği taşıyan bir hareket olarak değerlendirdi.

Okan Üniversitesi Çeviribilimi Bölümü’nce Güzel Sanatlar Fakültesi Osman Hamdi Konferans Salonu’nun da düzenlenen toplantıda, Alman halkının duvarın yıkılması ile birlikte daha demokratik bir sürece girdiğini hatırlatan İstanbul Almanya Başkonsolosu Brita Wagener; “Almanya 7000 askerle Birleşmiş Milletler’in 16 barış harekatına destek vermektedir. Kısa bir süre önce de Almanya 2011-2012 dönemi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi seçilmiştir. Almanya’nın güvenilir bir ortak olduğu uluslararası düzeyde devletler tarafından tanınmaktadır. BBC’nin ülkelere duyulan sempati konusunda yaptığı anketinde Almanya, 2010’da üçüncü kez en sevilen ülke seçilmiştir. Birleşmenin ardından Almanya’ya yayılan huzur bunda rol oynamış olabilir. Almanya’da yapılan 2006 Dünya Kupası’nda da bunu gördük. Bütün dünyayla birlikte kutlamalar yaptık! Bizim ilerlemek istediğimiz yol işte budur” dedi.

İstanbul Almanya Başkonsolosu Brita Wagener konuşmasında, 1990 yılından beri Doğu’nun yeniden inşa edilmesi için aktarılan 1,6 trilyon Avro’yla gerçekleştirilen çalışmaların ilk meyvelerini verdiğini belirterek; “Gelecekte de Doğu yüksek ek ödemelerle desteklenecektir. 2005 yılında kararlaştırılan 2. Dayanışma Paktı sayesinde, Doğu eyaletlerine 2019 yılına kadar 156 milyar Avro aktarılacaktır. Bu süreçte önümüzdeki yıllarda ödemeler düzenli olarak azalacaktır. 1990’lı yıllarda iki taraftaki yaşam koşulları birbirine benzemeye başlamıştı. İster bina standartları, ister otomobil sayısı ya da evlerdeki bilgisayar donanımı söz konusu olsun, günümüzde artık neredeyse hiçbir fark kalmamıştır. Doğu’daki hane geliri Batı’daki seviyenin % 80 – 85’ine ulaştığı bilgisini verdi.

1 Aralık 2010 Çarşamba

Rixos Hotels’de Yeni Yılın Parlayan Yıldızı Siz Olun!


Rixos Hotels, yeni yıl coşkusunu ve 2011’in ilklerini farklı ve zengin programlarıyla misafirlerine sunmak için gün sayıyor.

Akdeniz’in en seçkin bölgelerinde misafirlerine hizmet veren Rixos Hotels, yeni yıl hazırlıklarını tamamladı. Rixos Sungate, Rixos Tekirova, Rixos Premium Belek ve Rixos Lares birbirinden özel ve farklı programlarla yılbaşı gecesinde misafirlerine unutulmayacak bir eğlence şöleni sunuyor.

Rixos Sungate’de Zengin Parti Menüsü
Antalya Beldibi’nde bulunan doğanın ve konforun mükemmel uyumuyla benzersiz bir tatil keyfi sunan Rixos Sungate, 31 Aralık gecesini özel ve eğlenceli partilerle karşılıyor. Yılbaşı resepsiyonu ve gala yemeğinin ardından Gezen Nefesli Orkestra ile canlı show, Grup Akropolis ile ‘’The Taverna’’, Dj Ertan ve Dj Serkan ile ‘’2011’e Merhaba Partisi’’nin ardından yeni yılın ilk ışıklarına kadar misafirlerine dört dörtlük bir yılbaşı keyfi sunuyor.

Rixos Sungate, konaklayan misafirlerine yeni yılın ilk gününde lezzetli bir brunch’ın ardından keyifli bir müzik şöleni sunuyor. Eğlence ve dansın bir arada yaşanacağı “Geçmişten Günümüze Retro Parti”nin ve ardından Dj eşliğinde Chaos disco parti konuklara unutulmaz anlar yaşatacak.

Rixos Tekirova’da 7 Gün, 7 Gece Yılbaşı Eğlencesi
Akdeniz’in en gözde koyunda doğal güzellikleri ve VIP hizmeti ile konuklarına farklı bir tatil keyfi yaşatan Rixos Tekirova yılbaşı gecesi ve yeni yılın ilk haftası birbirinden özel kutlamalara ev sahipliği yapacak. Yeni yılın ilk ışıkları canlı müzik performansları, samba ve oryantal dans showlar ile karşılanacak. Gecede ödüllü çekilişler de yapılacak. Yeni yılın ilk günlerini Rixos Tekirova’da karşılamaya devam eden konuklar gerçekleştirilecek özel partiler, bingo oyunları ve komedi showlar ile eğlenmeye devam edecek.

Rixos Lares’te Şampanyalar 2011 İçin Patlayacak
Misafirlerine sunduğu farklı seçenekler ile her kesimin tatil ihtiyacına cevap veren Rixos Lares, 2011 yılına girerken misafirlerinin kendilerini bir yıldız gibi hissetmesini sağlıyor. Akşamüstü Trio eşliğinde “Hoşgeldin Yeni yıl Kokteyli”nin ardından düzenlenecek gala gecesi boyunca misafirlerine farklı eğlence seçenekleri sunuyor. Aslı Koptur ve Orkestrası ile oryantal Burçak’ın sahne alacağı gecenin ardından gelenekleri unutmayan Rixos Lares’te yeni yıl piyangosu da çekilecek.
Havai fişek ve lazer show eşliğinde 2011’in ilk dakikalarına girdikten sonra sabahın ilk ışıklarına kadar DJ eşliğinde devam edecek Garden Party’de misafirlere özel olarak Buzbar’da şampanya servisi sunulacak.

Grup Turkuaz Yılbaşı gecesi Rixos Premium Belek’te
Noel ve yeni yıl kutlamalarını on beş güne yayan Rixos Premium Belek, 24 Aralık Cuma tarihinden başlayarak 7 Ocak Cuma tarihine kadar her gün, tüm misafirlerin isteklerine uygun birbirinden özel eğlence ve aktiviteler eşsiz programlar sunuyor. Grup Tabu, Havana Club Show, Retro Party, Rixos Party ‘GoodBye’, Latino geceleri gibi eşsiz canlı showlara ve partilere ev sahipliği yapacak.

31 Aralık gecesi ise Rixos Premium Belek’te, klasik müziği eğlence hayatına ilk kez opera, arya ve senfonik eserlerle sokan Grup Turkuaz sahne alarak canlı performanslarını sergileyecek. Ardından düzenlenen “New Year Eve Party”de Rixos Premium Belek misafirleriyle birlikte yeni yıla hoşgeldin diyecek.

Çocuklara Özel Yılbaşı Partisi
Rixos Hotels’de çocuklar için özel yılbaşı partisi düzenleniyor. Rixos Hotels’in küçük misafirleri, kendi yaş grupları içinde eğlence dolu ve yaş gruplarına özel konseptlerle hazırlanan ‘’Teenage‘’, ‘’Kovboy’’ partileri veya palyalçolu komik showlar gibi programlarla ailelerinden ayrı bir yılbaşı deneyimini yaşayabilecek

Yılın ilk günü brunch keyfi
Mutluluk ve eğlence dolu yılbaşı gecesinin ardından, Rixos Hotels, konaklayan misafirlerine 2011’in ilk gününde açık büfe brunch keyfi sunarak, bu özel anı unutulmaz lezzetlerle tamamlayacak.

TÜRK SİNEMASININ ÜNLÜ SENARİSTLERİ OKAN ÜNİVERSİTESİ’ NDE YENİ MESLEKTAŞLARI İLE BULUŞTU!


PANEL: “Türk Sineması’nda Senaryo Yazımı”
Okan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema TV Bölümü, Türk sinemasının önemli sorunlarından olan senaryo konusunu mercek altına alarak, "TÜRK SİNEMASINDA SENARYO YAZIMI" başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Panel, Güzel Sanatlar Fakültesi Osman Hamdi Bey Konferans salonunda, 30 Kasım 2010 Salı günü saat 14.00’te Okan Üniversitesi öğrencilerinin yoğun katılımı ile gerçekleşti.
Türk sinemasının önemli sorunlarından biri olan senaryo konusunda, öğrencilerin ufuklarını açmak ve konu hakkındaki sorularına yanıtlar üretebilmek amacıyla düzenlenen panele, sinema sektörünün yetkin senaristlerinin yanı sıra, televizyon sektörünün önde gelen senaryo yazarları da katıldı.
Işıl Özgentürk’ün (“Hazal”, “At” ve “Tente Rosa”nın senaristi ve “Tente Rosa”nın yönetmeni) yönettiği panele, konuşmacı olarak Nilgün Öneş (“Hatırla Sevgili”, “İkinci Bahar”, “Bu Kalp Seni Unutur mu?” TV dizilerinin senaristi), Ezel Akay (“Neredesin Firuze?” filminin senaristi ve yönetmeni, “Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?” filminin yönetmeni), Prof. Dr. Semir Aslanyürek ("Şelale", "Eve Giden Yol" adlı filmlerin senaristi ve yönetmeni, "Senaryo Kuramı" adlı kitabın yazarı) katıldı.
Işıl Özgentürk, senaryonun sinema ve televizyonun temel unsuru olduğuna dikkat çekerek, senaryonun bütünü şekillendirdiğini ve her senaryonun bir ritmi olduğunu söyledi. Ünlü sinema ve dizi senaristi Nilgün Öneş ise, senaryo yazarlığının yarı edebi bir çalışma olduğunu söyleyerek, sinema ve dizi senaryolarının farklılığına dikkat çekti. “ Mevcut TV senaryoları kabul edilemez durumda. Senaryonun olması gereken temel unsurlarını bile içermeyen bu senaryoların kabul görmesinden çok rahatsızız. Senaryo Yazarları Derneği olarak, bu uygulamaları protesto etme kararı aldık” dedi.
Prof. Dr. Semir Aslanyürek ve yönetmen Ezel Akay, sektörde ortak tecrübelerinden bahsederek, iyi bir senaryo geliştirmenin, sürekli bir ilham alışverişi olduğuna dikkat çektiler.