29 Haziran 2010 Salı

Okan Üniversitesi, TSE’nin İşbirliği ile Yaptığı İlk Vakıf Üniversitesi Oldu


Bugüne kadar sadece devlet üniversiteleriyle işbirliği yapan Türk Standartları Enstitüsü (TSE), vakıf üniversiteleriyle ilk işbirliği protokolünü Okan Üniversitesi ile yaptı. Okan Üniversitesi – TSE işbirliği protokolü, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş ve TSE Genel Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil tarafından imzalandı.

Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş, imza töreninde yaptığı konuşmada, üniversitenin arkasında Okan Holding gibi güçlü bir grubun olduğunu belirterek, şunları söyledi: “İş Yaşamına en yakın üniversite’’ sloganıyla başladık. Bu sloganın içini doldurmaya çalıştık. Öğrencilerimizi okurken iş yaşamına hazırlıyoruz. Kaliteye çok önem veriyoruz. Kalite yönetimi sadece öğrencilerimiz için değil, idari ve akademik kadromuz için de gerekli.”

Kırbaş, TSE ile yapılan işbirliği protokolü kapsamında TSE’nin ihtiyacı olan özel konuları içeren lisansüstü ve doktora programları da oluşturabileceklerini söyledi.

TSE Genel Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, 56 yıl önce kurulan TSE’nin bugün kendi alanında dünya çapında ilk 10, Avrupa’da ise ilk 5 kuruluş arasında yer aldığını söyledi. TSE’nin 9 ayrı modern laboratuarda Türk özel sektörüne hizmet verdiğini belirten Büyükhelvacıgil, Türkiye’deki üniversitelerde de artık ‘Kalite Mühendisliği’ bölümünün açılması gerektiğini belirtti.

Bu yaz Krispy Kreme Chillers ile serinleyeceksiniz!


Siz de yazın gelmesini dört gözle bekleyip, sıcaklar bastırınca serinlemenin yolunu arayanlardansanız, Krispy Kreme Chillers kurtarıcınız olacak!


Güneşin yüzünü en sıcak haliyle gösterdiği bu günlerde, soğuk içecekler de doğal olarak hayatımızın vazgeçilmezleri arasına girdi. Krispy Kreme, bu yazı ellerden düşmeyecek enfes soğuk içecek seçenekleriyle karşıladı.

Doğal meyve pürelerinden yapılan ve buzlu olarak servis edilen lezzet şöleni Chillers, Krispy Kreme mağazalarında serinlemek isteyenleri bekliyor. Çilekli, muzlu, orman meyveli, mangolu, şeftalili ve çilek - muz karışık Chillers, her damak tadına uygun soğuk içecek seçenekleri sunuyor. Soğuk içeceklerden vazgeçemeyenlerin hayır diyemeyeceği Krispy Kreme Chillers, isteyenler için üzerine krema ve sos konularak da servis edilebiliyor.

Tadına doyamayacağınız muhteşem doughnutlar, yanında yazın en doğal ve en serin içeceği Chillers ile birlikte Krispy Kreme Şaşkınbakkal, Capitol AVM, Cevahir AVM, Forum İstanbul, CarrefourSA Maltepe Park ve Yenibosna Starcity Outlet, Bakırköy Town Center, Kozzy AVM, Acıbadem, Ortaköy, Çekmeköy, İş Kuleleri ve Eltes Gold Residence mağazalarında sizleri benzersiz bir lezzet şölenine davet ediyor.

Antalya’nın yeni yıldızı “Güral Premier”


Sektörünün lider markası Güral Porselen’in, Güral Vitrifiye, Club Alibey Belek’ten sonra en son yatırımı Güral Premier Tekirova, benzersiz doğasıyla, yeşil ve mavinin birleştiği Antalya’nın en güzel koyunda hizmete girdi.
Güral Premier Tekirova, benzersiz doğasıyla, yeşil ve mavinin birleştiği Antalya’nın en güzel koyunda, görkemli Osmanlı ve Selçuklu mimarisi ile 200 dönüm arazide açıldı. Tekirova’nın merkezinde, çam ormanlarının arasında Kemer’e 17 km, Antalya’ya 65 km ve havaalanına 75 km uzaklıkta, mavi bayraklı geniş özel sahili ile 200 bin metrekarelik geniş arazi üzerine kurulu tesis 110 milyon TL tutarında bir yatırımla hayata geçirildi.
Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Güral, Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Harika Güral, Güral Premier Tekirova Genel Koordinatörü M. Fazıl Dertlioğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen basın toplantısında konuşan İsmet Güral, “ Ekonomik krizin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemde grubumuzun da avantajlarından yararlanarak 110 milyon TL yatırımla yeni bir otel açmanın gururunu yaşıyoruz. 20 yıllık turizm sektör deneyimi ile yatırımını gerçekleştirdiğimiz Güral Premier Tekirova’da yaklaşık 700 kişiden oluşan istihdamımız bulunuyor. En büyük özelliğimiz müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak. Bize her yaz tatile gelen konuklar 20 yıldır değişmeyen uzman ve misafirlerini tanıyan personel ile karşılanırlar” diye belirtti.
Bu yıl 25 milyon TL, gelecek yıl ek tesislerin de hizmete girmesiyle toplam 40 milyon TL ciro elde etmeyi hedeflediklerini vurguladı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu üyesi Güral, “Ekonomik krizin dünyada şüphesiz en etkilediği sektörlerden biri turizm oldu. Bu yıl Türkiye’ye 30 milyon turistin geleceğini ve 24 milyar dolar turizm geliri elde edileceğini düşünüyoruz. Umut verici gelişmeler yaşıyoruz. Özellikle 2011 yılının verimli bir turizm yılı olacağını düşünüyoruz. Güral olarak yeni yatırımlar planlıyoruz” dedi.
Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Harika Güral “Konfor standartlarını en yüksek seviyede tutarak her ayrıntının düşünüldüğü bir otel yaptık. 200 dönüm arazide şuan itibariyle 583 oda bulunuyor. Bu yıl 1200 yatak kapasitemiz bulunuyor. Gelecek yıl ek yatırımlar ile 1600 yatak kapasitesine ulaşılacak. Buradan da anlaşılacağı üzere konuklarımızın rahat hareket edebileceği, geniş ve ferah alanlar yarattık. Kütle binalar yerine bahçe içinde doğaya uyumlu, 2 ve 3 katlı binaları tercih ettik. Sadece bir ağaç kesmemek için projede yer alan odaların yerini bile değiştirdiğimiz oldu. Özellikle ailelerin rahatlıkla çocuklarıyla vakit geçirmeleri için her türlü detayı düşündük. QUU SPA alanımız 3 bin 500 metrekare alan içerisinde, 23 ultra-lüks bakım odasından oluşuyor. Çocuklu misafirlerimiz Spa’da dinlenirken biz saat sabah 10:00’dan gece 23:00’e kadar küçük misafirlerimiz ile ilgileniyoruz. Gece ise tüm aile fertlerinin eğlenebileceği alanlar oluşturduk. 60 kişilik dev animasyon ekibimizin sergilediği tüm oyunlarda iddialıyız” dedi.


Türkiye’nin en büyük Aquapark alanı Güral Premier Tekirova’da
22 bin metrekare dev alana kurulu 26 adet kaydıraklı aquaparkı ile Türkiye’nin en büyük ve eşi bulunmaz eğlence alanına sahip olduklarını vurgulayan Güral Premier Tekirova Genel Koordinatörü M. Fazıl Dertlioğlu, aquaparkda hem yetişkinler, hem gençler ve hem de çocuklar için keyifli vakit geçirebilecekleri ayrı ayrı alanlar oluşturduklarını, aynı zamanda bünyesinde bir restaurant ve bir barın da bulunduğunu belirtti.
Güral’dan İstanbul, Mısır ve Akdeniz Havzası’na Yatırım
Haziran ayının sonunda Mısır’a gideceklerini dile getiren Harika Güral, “Özellikle Akdeniz Havzası’nda yatırım yapmayı planlıyoruz, görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın zamanda netleşecek” dedi. Güral adının kaliteyi çağrıştırmasını istediklerini de vurgulayan Harika Güral, “ stanbul’da Sultanahmet civarındaki butik otellerden daha büyük ve kapsamlı projelere kadar bir çok otelin yönetimi teklif ediliyor. 1966 yılından beri otelcilik yapmanın da verdiği turizm deneyimimizi kullanmak istiyoruz. İstanbul’da ve yurtdışında yapacağımız yeni yatırımlar ve işbirlikleri ile turizmde de büyüyeceğiz” diye belirtti.

Ağaoğlu Turizm Grubun’dan anlamlı destek


Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği konusunda devam eden müzakerelere tanıtım yolu ile katkı vermek amacıyla düzenlenen “Türkiye Yüzer Sergisi”nin konaklama sponsorluğunu Ağaoğlu My City Hotel üstlendi.

Yüzer Sergi projesi kapsamında Türkiye’de 9 milyon, Avrupa Birliği ülkelerinde 40 milyon ilköğretim öğrencisine duyurulan ve geniş katılım alan “Barış ve Kardeşlik” konulu resim yarışmasının uluslararası büyük jürisi Ağaoğlu My City Hotel sponsorluğunda toplanıyor.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış önderliğinde hayata geçirilen projenin büyük jürileri 23 Haziran Çarşamba günü derece ve mansiyon kazanacak eserleri seçecekler. Ulusal ve uluslararası bir çok önemli ismin katılacağı toplantının başkanlığını Yarışma Jürisi Başkanı Prof. Dr. Aydın Ayan gerçekleştirecek.

Projeye destek veren Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu “ İlki 1926 yılında genç Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıtmak amacıyla düzenlenmiş olan yüzer sergiye 84 yıl sonra Ağaoğlu olarak katkı vermek bizim için büyük bir gurur. Ülkemizin tanıtımına katkı sağlayacağına inandığımız her projeye destek olmaya devam edeceğiz” diye belirtti.

bauMax’ın ödüllü matkabıyla herkes kendi evinin ustası olacak!


bauMax, kullanımı kolay, pratik ürünleriyle kendi evinin ustalarını yaratmaya devam ediyor. bauMax’ın en favori ürünlerinden olan, kullanımı kolay OK matkap, Almanya’da “En İyi Matkap” seçildi.

Dünyada 8 farklı ülkede 143 marketi ve 10 bin çalışanıyla faaliyet gösteren Avusturyalı yapı marketi devi bauMax, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kendi evinin ustalarını yaratıyor. bauMax’ın yapı reyonunda bulabileceğiniz pratik, kullanımı kolay ürünlerle evinizdeki tamir ve küçük çaplı inşaat işlerini kendiniz yapabileceksiniz.

Bu ürünlerin başında gelen, bauMax’ın favori ürünlerinden, profesyonellerin de tercihi OK matkap, Almanya’da kendi kategorisindeki tüm matkapları geride bırakarak “En İyi Matkap” seçildi. Ahşap, beton ve çelik delmek için kullanabileceğiniz OK matkap, iyilerin pahalı olması gerekmediğini kanıtlarcasına sadece 40 lira 90 kuruşa bauMax’ta sizi bekliyor.

28 Haziran 2010 Pazartesi

TÜRKİYE’YE İLK DEFA GELEN VİYANA FİLARMONİ ORKESTRASININ MUHTEŞEM KONSERİ


"38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali" kapsamında Sabancı Holding ve Avusturyalı Verbund ortaklığı olan Enerjisa’nın sponsorluğunda, 160 yıllık Viyana Filarmoni Orkestrası tarihinde ilk kez İstanbul’da konser verdi. Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen konsere Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Verbund CEO’su Wolfgang Anzengruber, Verbund Yönetim Kurulu Başkanı Gilbert Frizberg, Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman, IKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile iş, sanat ve medya dünyasının önde gelen isimleri katıldı.
Konseri 3.000’in üzerinde bir seyirci topluluğu izledi. Konserin sonunda Şef Ricardo Muti ve orkestra elemanları seyircler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandılar. Konserin ardından Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı Şef Ricardo Muti’yi kuliste ziyaret ederek kutladı. Daha sonra Şef Ricardo Muti ve orkestra üyeleri Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı evsahipliğinde verilen resepsiyona katıldılar.
Ricardo Muti burada yaptığı açıklamada geceyi değerlendirirken, Türkiye'ye daha önce de iki kez geldiğini belirterek, "İstanbul'u ve Türk halkını çok seviyorum. Benim için böyle bir kentte ve bu kadar heyecanlı ve ilgili bir seyirci topluluğu önünde müzik yapmak çok büyük bir zevkti. Bu gece bu kadar güzel bir seyirciyle birlikte olmak çok büyük bir mutluluk" dedi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı da konserin çok etkileyici olduğunu söyledi. Sabancı, Viyana Filarmoni Orkestrası gibi 160 yıllık bir geçmişi bulunan, dünyanın en önemli orkestrasının, tarihinde ilk kez Türkiye’de olmasından çok büyük mutluluk duyduğunu belirtti.
- “BİTMEYEN SENFONİ AVUSTURYA’DAN KALPLERİMİZE KÖPRÜ KURDU”
Sabancı-Verbund ortaklığı olan Enerjisa olarak, konsere katkı vermekten de ayrıca onur duyduklarını ifade eden Sabancı, "Hepimiz için gurur verici bir geceydi. Kültür başkenti İstanbul’a yakışır bir gece oldu. Orkestra muazzamdı, Şef Ricardo Muti harikalar yarattı. Ne güzel ki, İstanbul'da böyle bir mekanımız var, onları ağırlayabildik. Böylesine de bir dinleyicimiz var. Üç binin üstünde bir dinleyici kitlesi büyük bir coşkuyla dinledi. Ben bundan ülkem adına gurur duyuyorum. Şef Muti ve orkestra, Mozart’ın Linz Senfonisi’yle Avusturya’yı bizlere yakınlaştırıken Schubert’in Bitmeyen Senfonisi Avusturya’dan kalplerimize bir köprü kurdu" diye konuştu.
- DEVLET BAKANI EGEMEN BAĞIŞ: “TEKRAR DÜŞÜNSÜNLER”
Konsere eşiyle birlikte katılan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da Viyana Filarmoni Orkestrası’nın İstanbul'a gelmesinin büyük anlam taşıdığını belirterek, Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen konserin ardından verilen resepsiyonda orkestra şefi Riccardo Muti'yi tebrik etti. Bağış, İstanbul'un büyüklüğünün bu geceyle bir kez daha anlaşıldığını ifade etti.
Roma İmparatorluğu'ndan Bizans İmparatorluğu'na, Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra Avrupa'nın kültür başkentliğini üstlenen İstanbul'un dünyanın en popüler orkestrasına çok güzel ev sahipliği yaptığını vurgulayan Bağış, "Bu performansın İstanbul'dan bütün dünyaya yansıtılmasını çok anlamlı buluyorum. Türkiye'nin eksenini, rotasını, vizyonunu sorgulamak isteyenler bu geceyle ilgili haberi okuduktan sonra bir daha düşünsünler" şeklinde konuştu.

27 Haziran 2010 Pazar

ATLANTİK’İN DEV İSMİ RİCHARD GALLİANO SHERATON İSTANBUL ATAKÖY HOTEL JAZZ GECELERİNDE


Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’in 22 Haziran’daki performansı tüm Avrupa jazz festivallerinde biletleri kapışılan, akordeonu ile Fransız müziğini ve jazz’ı harmanlayan, Atlantik’in her iki yakasında da büyük hayran kitlesi olan Richard Galliano olacak.
İstanbul’un en görkemli manzaralarından bir tanesine sahip olan Sheraton İstanbul Ataköy Hotel, bu yaz Jazz dünyasının önemli isimlerinin yer aldığı festivale ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Kendi yarattığı tarzı ‘new musette’ ile sıkışıp kalmış olan Fransız geleneğine yeni bir soluk getiren Richard Galliano 22 Haziran’da jazz severler ile buluşacak.
Dinleyecilere harika bir İstanbul deniz manzarası eşliğinde muhteşem bir müzik şöleni sunacak olan festivalin sanatçıları sırasıyla 22 Haziran Akordeoncu Richard Galliano, 30 Haziran Roseanne Vitro Roseanne Vitro, 7 Temmuz ünlü Türk jazz sanatçısı Fatih Erkoç geniş repertuarı ile sahne alacak. Newyork Newyork’tan son albümde yer alan türkülere kadar birçok parçasını seslendirecek Erkoç ile kapanış gerçekleşecek.
Jazz’a doyacağınız bu etkinlikler www.biletix.com internet sitesinden 80-100-120 TL fiyatlarla ulaşabilirsiniz.
Richard Galliano Hakkında:
Richard Galliano 12 Aralik 1950’de Cannes, Fransa’da doğdu. Geçmişte, akordiyon gibi jazz’dan bu kadar uzakta kalmış bir enstrüman ile özdeşleşmiş başka bir sanatçı yoktu; ta ki dünya Richard Galliano ve müziğiyle tanışana kadar. Akordiyonu, saksofon ve trompetin yanında jazz’ın tam anlamıyla kalbine yerleştirmeye yemin etmişti. Tango Nuevo’nun kurucusu ve arkadaşı olan Astor Piazzola’dan ilham alan Galliano, kendi yarattığı tarzı ‘new musette’ ile bu sıkışıp kalmış olan Fransız geleneğine yeni bir soluk getirmiş oldu.

İtalya doğumlu akordiyon öğretmeni Lucien Galliano’nun oğlu olan Richard akordiyon çalmaya dört yaşında başladı. Aynı zamanda da Nice Konservatuarında armoni, kontrpuan ve trombon çalışıyordu. Bu dönemde Clifford Brown’u dinlediğinde jazz ile tanışmış oldu. Ancak jazz çalmaya ve çalışmaya devam ettikçe bu müzikte akordiyona hiç yer verilmediğini farketti. Daha sonraları ise Sivuca ve Dominguinhos gibi Brezilyalı akordiyoncularla ilgilenen Galliano ardından da akordiyonu jazz’a sokan Tommy Gumina, Ernie Felice ve Art Van Damme gibi Amerikalı müzisyerin müziğiyle, ve İtalyan Fugazza, Volpi ve Fancelli ile ilgilendi. Kısaca, geleneksel Fransız akordiyonuna sırtını tamamen dönmüş oldu. 1973 yılında ise Paris’e taşındı ve buradaki performanslarıyla Claude Nougaro’nun dikkatini çekti. Burada üç yıl boyunce bir grupta aranjor, şef ve besteci olarak bulundu. Bu grupta ayrıca ilk defa gerçek jazz müzisyenleriyle çalışma imkanını buldu. Birçok popüler Fransız sanatçının albüm kayıtlarında yer aldı. Bu sanatçılar arasında Barbara, Serge Reggiani, Charles Aznavour ve Juliette Greco vardı. 80’li yılların başından itibaren ise daha fazla jazz müzisyeni ile çalma ve dolayısıyla onlarla doğaçlamalar yapma imkanı buldu. Bu önemli müzisyenler Chet Baker, Steve Potts, Jimmy Gourley, Toots Thielemanns ve de beraber albüm yaptığı çellocu Jean-Charles Capon ve ilk albümünü beraber kaydettiği Ron Carter’dı.

1991 yılında, daha önceden de Comédie Française’nin müziklerini yaparken çalıştığı Astor Piazzola’nın tavsiyesiyle artık çalmadığı geleneksel müziklere, yani Valses-Musette, Javas, Complaintes ve Tango repertuarına yöneldi. Gus Viseur ve Tony Murena’nın tarzından yola çıkan Galliano, 3/4’lük ritimler üzerine kurulu tarzdan sıyrılıp değişik bir ritmik konsept ile armonik yapıyı müziğini jazz’a adapte edebilmek için çalıştı. Bu yeni yarattığı tarzı ise çıkardığı New Musette albümü ile dünyaya duyurmuş oldu. Bu albümde ona eşlik eden müzisyenler Aldo Romano, Pierre Michelot ve Philip Catherine oldu, ve bu albümle 1983 yılında Académie du Jazz's Django Reinhardt ödülünü ‘Yılın Fransız Müzisyeni’ dalında kazandı.

Bu başarılarının ardından birçok albüm çıkaran Galliano, artık onunla özdeşleşmiş olan Victoria akordiyonuyla tüm dünyaya enstrümanını jazz’ın serbestliğine ne kadar rahat adapte edebildiğini gösterdi. Kullandığı müzikal cümleler ve enstrümanından çıkarabildiği geniş ton yelpazesi ile tüm müzikal sınırları yıkıp bambaşka bir müzik türü yarattı. 1986 yılında Amerika’ya gidip George Mraz, Al Foster ve Biréli Lagrène ile efsanevi New York Tango’yu kaydetti. Bu albüm ile daha sonra bir Victoire de la Musique ödülü kazandı. Bu albümün ardından birçok farklı ünlü müzisyen ile beraber kayıt ve performanslar yaptı. Bu müzisyenlerden Enrico Rava, Charlie Haden ve Michel Portal ile 100.000 adetten fazla satılmış olan ‘Blow Up’ isimli başarılı albüme imza attı. Alışılağelmemiş enstrümanları da grubunun bir parçası yapmayı seven Richard Galliano, yine bir akordiyoncu olan Antonello Salis ile ve Hammond Org’cu Eddy Louiss ile albümler yaptı. Yıllarca Daniel Humair ve Jean-Francois Jenny-Clarke (grup bascıları Jean-Francois’ın olduğu 1998 yılına kadar devam ettti) ile beraber olduğu bir trio oldu, ve 2004 yılında bu formata bir ‘New York’ tarzıyla, Clarence Penn ve Larry Grenadier ile geri döndü. Ayrıca, bir çok tek sefere özgü müzikal ortaklıklar yaptı. Bunların en önemlileri arasında Jan Garbarek, Martial Solal, Hermeto Pascoal ve Anouar Brahem, Paolo Fresu, Jan Lundgren ve Gary Burton’la beraber yaptığı performanslar yer alıyor. 1999 yılında kendi düzenlemelerini ve Astor Piazzola parçalarını bir orkestra eşliğinde çaldı. Bu proje, daha sonra 2003 yılında ‘Piazzolla Forever’ isimli Astor Piazzolla ve müziğine adanan ‘tribute’ projesine dönüştü.

Galliano, bu özelliğini 2009’da çıkan Paris konseri ve 2008’deki Brussels Jazz Orchestra ile olan performanslarıyla gerek solo gerekse bir big-band’in parçası olarak gösterdi. Artık onun solist olarak yetenekleri herkes tarafından bilinse de, melodik müziğinden ödün vermeden değişik müzik türlerini keşfetmeye ve icra etmeye devam ediyor Richard Galliano. Bu değişik müzik türleriyle etkileşimlerine örnek olarak Gonzalo Rubalcaba, Charlie Haden ve Mino Cinelu ile kaydettiği ‘Love Day’, veya Billie Holiday ve Edith Piaf’in arasındaki müzikal bağlantıyı kurduğu ‘French Touch’ ve ona Wynton Marsalis’in eşlik ettiği kayıtlar gösterilebilir.
Zengin deneyim ve müzikal bilgilerini herkesle paylaşmak isteyen Richard ve babası Lucien Galliano, çıkardıkları akordiyon eğitim kitabıyla 2009 yılında ‘En Iyi Pedagojik Çalışma’ dalında SACEM ödülü kazandılar.

17 Haziran 2010 Perşembe

Doğu İle Batıyı Birleştirecek ''JADI Link'' İle Dijital İpek Yolu Kuruluyor


Ekonomi Haberleri : Doğu İle Batıyı Birleştirecek "Jadı Lınk" İle Dijital İpek Yolu Kuruluyor

Ortadoğu, Güney Asya ve Uzak Doğu arasında dev bütünleşik çok geçişli fiber optik ağ kurulmasına ilişkin JADI LINK projesinde ilk adım atıldı.

Türk Telekom (Türkiye), Saudi Telecom Company (Suudi Telekom), Jordan Telecom Group (Ürdün Telekom) ve Syrian Telecommunication Establishement (Suriye Telekom) işbirliği ile hayata geçen proje, Türkiye'yi bölgenin dünyaya açılan kapısı haline getiriyor.

Türkiye'nin öncü iletişim ve yakınsama teknolojileri şirketi Türk Telekom, telekomünikasyon sektöründe Türkiye'nin coğrafi önemini daha da güçlendirecek bir adım attı. Cidde, Amman, Şam ve İstanbul'u birbirine bağlayacak olan "JADI LINK" (Jeddah- Amman- Damascus- Istanbul) projesi düzenlenen bir törenle başladı. Törene Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Ürdün Krallığı Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanı Marwan Juma'nın yanı sıra, Türk Telekom Genel Müdürü Dr. Paul Doany, Suudi Telekom Toptan Satış

Başkanı Saad Al Demyati, Suriye Telekom Genel Direktörü Nazeem Bahsas ile Ürdün Telekom Şirketi Genel Müdürü Nayla Khawam katıldı.

Türkiye, Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan olmak üzere dört ülkenin işbirliği ile gerçekleştirilen JADI LINK projesi ile Türkiye, Asya ve Avrupa arasında bir iletişim köprüsü haline geliyor. JADI LINK projesiyle bu ülkelerin iletişim altyapıları tek bir hat üzerinden karşılıklı olarak kullanılabilecek. Böylelikle Akdeniz ve Kızıldeniz'den geçen denizaltı kablolarına, karadan geçecek önemli bir alternatif sunulmuş olacak. Bu devasa hat bir bakıma bölgeye dijital bir İpek Yolu kazandıracak.

Geçtiğimiz haftalarda Orta ve Güneydoğu Avrupa'nın önde gelen bağımsız data ve toptan kapasite servis sağlayıcılarından Invitel International'ın hisselerinin tamamını satın almak üzere bir anlaşma imzalayan ve Invitel International'ın 27 bin kilometrelik fiber optik altyapısı ile Avrupa'daki gücünü artıran Türk Telekom, Ortadoğu'yu kapsayan "JADI LINK" anlaşması ile Avrasya bölgesini birbirine bağlayan iletişim köprüsünü kurmuş oluyor.

Sırasıyla Türkiye, Suriye, Ürdün ve Suudi Arabistan'dan geçecek olan fiber optik hat, internet (IP), data ve kısmen ses iletişiminin Güney Asya ve Orta Doğu ile Avrupa ve ABD arasında Türkiye üzerinden sağlanması konusunda önemli bir alternatif sunmuş olacak. "JADI LINK" projesi, Akdeniz ve Kızıldeniz koridorlarına güvenli, kısa ve tamamıyla karasal bir alternatif oluşturacak. Bu bağlantı aynı zamanda, söz konusu bölgede uluslararası veri ve internet hizmetleri alanında hızla artan talebin

karşılanabilmesini sağlayacak. İmzalanan anlaşma uyarınca Türk Telekom, Suudi Telekom (STC- Saudi Telecom Company), Suriye Telekom (STE- Syrian Telecommunication Establishment) ve Ürdün Telekom (JTG- Jordan Telecom Group) kendi ülke sınırlarında ulusal ana fiber optik omurgaları üzerinde gerekli fiziksel bağlantıları gerçekleştirecek ve projenin hayata geçebilmesi için sistemlerinde 200 Gbps'lik kapasite genişletmesi yapacaklar.



KITALARARASI YENİ DİJİTAL İPEK YOLU

"JADI LINK" projesi kapsamında Orta Doğu ve Avrupa arasında telekomünikasyon servislerini sağlamak üzere, TT, STE, JTG ve STC tarafından, bu ülkeler arasında kullanılacak karasal fiber optik kablo aracılığıyla birleşik çok geçişli bağlantı kurulacak. Karasal fiber optik ağ, halihazırda Akdeniz deniz tabanı havzasında, üç büyük fay hattının olduğu bölgeden geçen ve bu nedenle depremlerden, sarsıntılardan sık zarar gören kablo sistemlerine güvenli ve sağlam bir alternatif sunacak.

YAŞAYAN JAZZ EFSANESİ BENNY GOLSON SHERATON İSTANBUL ATAKÖY HOTEL’DE


Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de düzenlenen jazz festivalinin 16 Haziran tarihindeki konuğu yaşayan jazz efsanesi Benny Golson oldu. Tom Hanks’in oynadığı Spielberg’in Terminal filminde ana kahramanın onca yol ve sıkıntıya sadece imzası için katlandığı yaşayan gerçek bir jazz devi olan Golson, jazz severlere eşsiz bir akşam yaşattı.

İstanbul’un en görkemli manzaralarından bir tanesine sahip olan Sheraton İstanbul Ataköy Hotel, bu yaz Jazz dünyasının önemli isimlerinin yer aldığı festivale ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Şu ana kadar 300’den fazla beste ve aranjman yapan, jazz dünyasının dahi bestecisi olarak görülen Benny Golson, 16 Haziran’da canlı performansını Sheraton İstanbul Ataköy Hotel’de sergiledi..
Dinleyecilere harika bir İstanbul deniz manzarası eşliğinde muhteşem bir müzik şöleni sunan festivalin sanatçıları sırasıyla 16 Haziran jazz efsanesi Benny Golson, 22 Haziran Akordeoncu Richard Galliano, 30 Haziran Roseanne Vitro Roseanne Vitro, 7 Temmuz ünlü Türk jazz sanatçısı Fatih Erkoç geniş repertuarı ile sahne alacak. Newyork Newyork’tan son albümde yer alan türkülere kadar birçok parçasını seslendirecek Erkoç ile kapanış gerçekleşecek.
Jazz’a doyacağınız bu etkinlikler www.biletix.com internet sitesinden 80-100-120 TL fiyatlarla ulaşabilirsiniz.